Bu Blogda Ara

6 Aralık 2013 Cuma

Sormak deli işidir...


  


  Sormak deli işidir...

   

    Arada sadece soruyorum hem de fazlasıyla sadece. Başlangıçta berrak gözüküyor her şey ama sona yaklaştıkça buğulanıyor. Belki bu yüzden soru soranlar deli olarak kayıplara karışıyor. Başlangıçtaki berraklık soru havuzuna çekiyor insanı. Berraklık bozuldukça önünü göremediğin havuzda boğulup kalıyorsun ve deliriyorsun.

    Evet, kesinleştirdim ifadeleri. Bende, boğulma aşamasına atladım ve bundan dolayı tebrik ediyorum kendimi. Ne yapsaydım ya boğulmayıp ? Koyulmuş olan kurallara, dayatılmış olan hayatlara rağmen yaşamaya devam mı etseydim ? Hayır hayır... Bence boğulmak, evet delirmek daha onurlu bir seçenek. Onur'lu olan seçenekler, doğru olanlar değildir merak etmeyin. Doğru olanı seçmek gibi bir felsefem de yoktu zaten hiç. Topraktan gelmişlerin koyduğu doğru sınırı ilgilendirmiyordu çünkü beni. Yanlış yapıyorsun desinler istedikleri kadar, ne fark eder ? Doğru yapıyorsun dediklerinde bir bok değişmiyor nasıl olsa. Sadece bununla yetinmeyip daha fazla doğru istiyorlar. Yani daha fazla kullanmak, daha fazla ruhları kirletmek. En azından yanlış yaptığında uzaklaşıyor tanrının melekleri ve gerçek olanlarla yalnız kalıyorsun.

   Kaldım işte anlayacağım. Kaldığıma göre kendime konuşuyorum artık; meleklerin verdiği rahatsızlık bitti. Kendimi de yargılıyorum, ne ala işte. Nereden geldiği belli olmayan bir bedeni yargılamak kendimden başkasına düşmez zaten.Kirletmenin başkasına düşmeyeceği gibi. Neyse, hakimi olduğum davamın saati yaklaşıyor. Gidip biraz kendimi suçlayayım...

-Akıllı kalanlara onursuz günler dileğiyle !

2 yorum: