Bağımlılık dediğin şey,
yansımasıdır yalnızlığın. Bağımlılıktır yalnızlık,
yalnızlıktır bağımlılık. Zor düşlerin içinden çıkmaktır
bazen hayat, uyanmaya çalışmaktır karanlıklardan. Ver düşlerini
, bırak okyanusa. Kim tutar ki ? Zor değil nasıl olsa
kelebeklerin ölmesi . Zor değil nasıl olsa insanların sevilmesi.
Takdir edersiniz ki kafamda çift
kale maç yapılıyor olabilir. Bundandır gamsızlığım, dert
etmeyin 45 dakikası var. İlk yarı defansa çekilen bizler ikinci
yarı topu gökten sokarız filelere. Kontra atak
çocuklarıyız,semtimizin delikanlısıyız. Neyse daha fazla
karışık cümle kurmayayım da amaçtan sapmayayım.
Yıkık dökük binaları olan sokakların, ağır
abilerin cillop gibi ayakkabılarıyla volta attığı semtlerin
aşığıyım ben. Sevmem tek odanın içindeki kalabalığı ; o tek
odada bir ben bir de yıkık semtim olmalıdır. İşte o semtin
yıkık günlerinden birinde eski Rus malikanesinin orospusuna aşık
oldu arkadaşım. Aşk ama ne aşk; sevişme hayali bile kurmazdı
çocuk. Dedim olum erkeksin vur mala , derdi yok aga ben hissiyata
önem veririm. E ulan seks his değil mi orgazm olurken ne
hatırlıyorsun pezevenk ? Yok ben onun yüzüne bakarım, e dedim
bak paşa keyfin bilir.
Türlerin şeytanı, insanların en
yamuğu kadını seversen sonra o sana bir güzel tekme atar koçum
hiç merak etme. Harbiden etme ama merak adamı öldürür hele işin
ucunda kadın varsa. Yaşamaya bakacaksın, metropollerde yirmi
milyon insan var ama hayat sana üç kişiden ibaret geliyor.
Mantıklı mı dersen değil, herhangi bir metronun yürüyen
merdiveninde ezilir geçersin vallahi. Teknoloji bozdu be olum bizi.
İnsan aşkının adını facebooktan aratırmı ulan ? Aşk dediğin kokulu mektuplarda gizli gizli yaşanır. Sen aşığım diyorsun ama arama motoruna konuşuyorsun birader. Sonra üçgen de üçgen ne üçgeni ? Akşam sardığın tek üçlüyle üçgen diye tutturuyorsun, üçlü o üçlü. Vur araba tokadı , yala kağıttan biraz sonra düş yollara. Git sevdiğinin kapısına “çık lan kadın gel benimle” de . Ama teknolojiyi siktir et; orada mesaj atma wapsaptan. Taş at camlara, taş at devlete, taş at beynine. Keramet taşta nasıl olsa....
Hayatın, bu karmaşa ve koşuşturmanın yabancılaştırdığı insanın gözlerindeki örtüyü yırtması, isyanı ve yalnızlığıyla mümkün gerçekten sevmek.
YanıtlaSilMümkün ve bir o kadar zor gerçekten sevmek :)
YanıtlaSil