Bu Blogda Ara

14 Eylül 2013 Cumartesi

Güneşe Akın


   İşin kolayını bilen daha doğrusu rahat yaşamaya alışmış insanlar rahatsız edildiğinde başka bir kişiliğe bürünebilir. Yıllardır içlerinde uyuyan sokak çocuğu uyanabilir ve bu otoritenin hiç hoşuna giden bir davranış olmaz. Peki, bu kadar büyük bir gizemi uyandıran ne olabilir hiç düşündünüz mü? Düşünülse bile inanılır gibi gelmez akla mantığa. Çünkü gerçek olamaz bir annenin beş çocuğunu, bir abinin beş kardeşini hatta bir kadının beş sevdiğini kaybetmesi. Lakin bu yaz öyle bir soğukla geldi ki doğrularımız değişti gerçeklerimiz değişti. İnanır olduk bir gaz fişeğiyle yahut sopayla insanların öldürülebileceğine. Ve bu yaz hepimizi değiştirdi içimizdeki sokak çocuğunu dışına vurdurdu.

   Anlamamıştık ilk başta neden nefes alamadığımızı anlamamıştık Ahmet’in neden vurulduğunu. Her insanın kendi fikirleri kendi inançları vardı bizim gözümüzde ama biz düşüncelerimizi korumak için apartmanlara sığınıyorduk. Neresi adildi bunun sokak çocuğu ne derdi taca atılan topun gol sayılmasına?
Durun dedi çocuklar, durun kaçmayın gelin omuz omuza olalım diye haykırdılar. Haykırırken hiç korkmadılar cesaretlenmişti artık onlar. Temiz hava alabilmek için biber gazı yemeye yaşamak için kask takmaya alışmışlardı. Her şey güzel gidiyordu ama bir anda gök gürültüsü koptu ve kandan oluşan yağmurlar üzerlerine yağmaya başladı. Beş arkadaşının sesini duyamıyorlardı artık gök getiriyordu arkadaşlarının haberlerini onlara. Bulutlar kararıyordu güneş üzgün bir şekilde doğuyordu günler eskisi gibi değildi. Bazılarıysa sessizdi düğümlenmişti boğazları ama o yağmur tekrar başladı o gök tekrar gürleri “durmayın” dedi. Ve beş arkadaşının fısıltısını işittiler : “ Düşüncelerinizi yaşatmazsanız, hayatınıza sahip çıkmazsanız bizde unutuluruz “ .

   Sokaklar yine çocuklarıyla dolmaya başladı, bu sefer tam kadroydular beş arkadaşları da yanındaydı. Güz başka geliyordu; bu sefer üşütecekti belki çocukları ama sonunda güneşi gösterecekti. Bir bildikleri buydu işte yılardır yaşadıkları karanlıktan aydınlığın gözüktüğüydü.

   Ve bu bilinçle aydınlığa daha hızlı koşacaklar, engelleri daha hızlı aşacaklar. Artık akınları karanlığı parçalamaya başladı. Yani şairin de dediği gibi : “ Çocuklar inanın, inanın çocuklar güzel günler göreceğiz güneşli günler “ .


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder