İşin kolayını bilen
daha doğrusu rahat yaşamaya alışmış insanlar rahatsız edildiğinde başka bir
kişiliğe bürünebilir. Yıllardır içlerinde uyuyan sokak çocuğu uyanabilir ve bu
otoritenin hiç hoşuna giden bir davranış olmaz. Peki, bu kadar büyük bir gizemi
uyandıran ne olabilir hiç düşündünüz mü? Düşünülse bile inanılır gibi gelmez
akla mantığa. Çünkü gerçek olamaz bir annenin beş çocuğunu, bir abinin beş kardeşini
hatta bir kadının beş sevdiğini kaybetmesi. Lakin bu yaz öyle bir soğukla geldi
ki doğrularımız değişti gerçeklerimiz değişti. İnanır olduk bir gaz fişeğiyle
yahut sopayla insanların öldürülebileceğine. Ve bu yaz hepimizi değiştirdi
içimizdeki sokak çocuğunu dışına vurdurdu.
Anlamamıştık ilk
başta neden nefes alamadığımızı anlamamıştık Ahmet’in neden vurulduğunu. Her
insanın kendi fikirleri kendi inançları vardı bizim gözümüzde ama biz
düşüncelerimizi korumak için apartmanlara sığınıyorduk. Neresi adildi bunun
sokak çocuğu ne derdi taca atılan topun gol sayılmasına?
Durun dedi çocuklar, durun kaçmayın gelin omuz omuza olalım
diye haykırdılar. Haykırırken hiç korkmadılar cesaretlenmişti artık onlar.
Temiz hava alabilmek için biber gazı yemeye yaşamak için kask takmaya
alışmışlardı. Her şey güzel gidiyordu ama bir anda gök gürültüsü koptu ve
kandan oluşan yağmurlar üzerlerine yağmaya başladı. Beş arkadaşının sesini
duyamıyorlardı artık gök getiriyordu arkadaşlarının haberlerini onlara. Bulutlar
kararıyordu güneş üzgün bir şekilde doğuyordu günler eskisi gibi değildi.
Bazılarıysa sessizdi düğümlenmişti boğazları ama o yağmur tekrar başladı o gök
tekrar gürleri “durmayın” dedi. Ve beş arkadaşının fısıltısını işittiler : “
Düşüncelerinizi yaşatmazsanız, hayatınıza sahip çıkmazsanız bizde unutuluruz “
.
Sokaklar yine
çocuklarıyla dolmaya başladı, bu sefer tam kadroydular beş arkadaşları da
yanındaydı. Güz başka geliyordu; bu sefer üşütecekti belki çocukları ama
sonunda güneşi gösterecekti. Bir bildikleri buydu işte yılardır yaşadıkları
karanlıktan aydınlığın gözüktüğüydü.
Ve bu bilinçle
aydınlığa daha hızlı koşacaklar, engelleri daha hızlı aşacaklar. Artık akınları
karanlığı parçalamaya başladı. Yani şairin de dediği gibi : “ Çocuklar inanın,
inanın çocuklar güzel günler göreceğiz güneşli günler “ .
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder